[iframe src= »http://player.vimeo.com/video/71632973″ width= »500″ height= »376″]
Texte en turc
Hayatı Değiştiren Tencere
Annem bana 1988’de Bursa’da geçen bir hikaye anlattı :
»O zamanlar Fikret’i (Buse’nin babası) tanımıyordum ama o benimle tanışmak için tüm yolları deniyordu. Hem üniversitede okuyor hem çalışıyordum. Nereye gidersem gideyim beni takip ediyordu. Ama ben onunla ilgilenmiyordum. Benimle bir çok kez konuşmaya çalıştı ama reddettim.
Bana nasıl yaklaşabileceğini düşünmeye başladı. Bir marketin müdürü olan bir arkadaşı vardı ve annem o marketten alışveriş yapıyordu. Annemin alışveriş yaptığı bir gün markette çalışan bir eleman anneme tencere çekilişi olduğunu anlatmış. Anneme katılıp katılmak istemediğini sormuş. Annem istemediğini söylemiş ama eleman çok ısrar etmiş ve hiçbir şey gerekli olmadığını sadece telefon numarası vermesi gerektiğini söylemişler. Annem şaşırmış bir şekilde telefon numarasını ezbere bilmediğini söylemiş ama kızıyla (benle) gelip numarayı vereceğini ve katılacağını söylemiş.
Eve gelince bana o gün olanları anlattı. Bende şaşırmıştım, neden numaramızı istediklerini, isim ve soyadın neden yeterli olmadığını sordum. Ama annem çok ısrar etti çünkü katılmak istiyordu. Bende peki dedim. Sonuçta bedava bir tencereydi! Markete gittik ve yarışmaya katılmak için numaramızı vermemiz gerektiğini söylediler. Çok gençtim. 21-22 yaşındaydım ve tuzak olduğunu anlamadım. Numarayı verdik. Akşam tencereyi kazanmayı bekliyorduk. Bunun yerine telefon çaldı. Bir ses »Lütfen kapatma » dedi. Numaramı bulduğunu söyledi. O anda marketin numaramı Fikret’e verdiğini anladım. Çünkü marketin müdürünü ve onu daha önce beraber görmüştüm. Arkadaş olduklarını biliyordum. Fikret niyetinin ciddi olduğunu ve benimle evlenmek istediğini söyledi. Ona birbirimizi tanımadığımızı söyledim. Önemli değil dedi. Bu kadar çabuk evet diyemeyeceğimi, bu işlerin zaman aldığını söyledim. Bu böyle olmaz dedim. Annemle konuşması için yaşlı bir hanım gönderdi ama tekliflerini kabul etmedim .
O andan itibaren her sabah kapımda güller bulmaya başladım. Çiçekçilere servet dağıtmıştı. Bir kaç ay içinde teklifini kabul ettim ve nişanlandık. Bir hafta sonra askerliğe gitti. Döndüğünde evlendik. 4 yıl sonra ilk kızımız doğdu. Ondan iki yıl sonra da küçük kızım, Buse, doğdu. Ama ne yazık ki aşk hikayemiz kötü bitti ve boşandık. »
Texte en français
Une marmite qui change la vie
Ma mère m’a raconté une histoire qui s’est passée en 1988, à Bursa.
»Je n’avais pas encore rencontré Fikret (le père de Buse) à ce moment-là mais il a essayé de faire connaissance avec moi par tous les moyens. J’étudiais l’université et en même temps je travaillais. Quand j’allais à l’université, il me suivait et quand j’allais au travail, aussi. Où que j’aille, il me suivait.En revanche, moi, je ne faisais pas attention à lui. Il a essayé de me parler plusieurs fois mais je refusais.
Vraiment il s’est demandé comment il pouvait m’aborder. Il avait un ami qui était directeur d’un supermarché ou ma mère faisait des courses et ils ont eu l’idée de ce plan. Un jour que ma mère promenait son caldi, le personnel du supermarché lui a expliqué qu’il y avait un tirage au sort pour gagner une marmite.Ils lui ont demandé si elle voulait participer. Elle leur a dit que non mais le personnel a insisté, en précisant qu’il n’y avait rien à faire à part donner son numéro de téléphone. Etonnée, elle a expliqué qu’elle ne le savait pas par coeur mais lorsqu’elle viendrait avec sa fille (moi) , elle le donnerait.
En rentrant, elle m’a raconté l’épisode et j’étais étonnée aussi. Je lui ai demandé pourquoi ils nous demandaient notre numéro et pourquoi pas seulement notre nom et notre prénom. Ma mère a insisté parce qu’elle voulait participer . J’ai dit bon. Quand même c’était une marmite gratuite! Nous sommes allées au supermarché et ils nous ont répété que pour participer au concours, nous devions donner notre numéro. J’étais très jeune, 21-22 ans, je n’ai pas compris qu’il y avait un truc. Nous l’avons donné. Nous avons attendu pour gagner la marmite. Au lieu de cela ce soir-là, notre téléphone a sonné. Une voix m’a dit: »S’il vous plait, ne raccrochez pas. » A ce moment-là, j’ai compris que le supermarché avait donné mon numéro à Fikret parce que j’avais déjà vu le directeur avec luiet je savais qu’ils étaient amis. Fikret m’a dit que son intention était sérieuse et qu’il voulait se marier avec moi. Je lui ai répondu que nous n’avons jamais parlé et il a declaré que ce n’était pas important, que nous pouvons se rencontrer. Je lui a expliqué que cela ne pouvait pas marcher comme ça. Je ne pouvais pas dire oui si rapidement et j’ai dit que nous devions prendre du temps pour faire connaissance. Il m’a envoyé une vieille dame pour parler avec ma mère mais je n’ai pas accepté leur proposition.
A partir de ce jour, tous les matins, il y’avait des roses devant ma porte. Il a dépeusé une fortune chez les fleuristes. Au bout de quelques mois, j’ai accepté sa proposition et nous sommes fiancés et une semaine après il partait au service militaire. Quand il est revenu nous sommes mariés. Quatre ans plus tard, ma première fille est née, puis deux ans après ma petite fille, Buse, est née. Mais malheureusement notre histoir d’amour s’est mal finie. Nous avons divorcé. »
Buse Tosun