Annemin safra kesesinde taş olduğu anlaşılınca Ankara’da Bayındır Hastanesi’nde ameliyat olmasına karar verildi. Fakat normal odalar dolu olduğu için 8. kattaki VIP odlarına bir gece için yatırıp oda boşalmasını bekledik. Hastanede röntgenleri çekilmesi istendi. Röntgenler çekildikten sonra hemşire elinde röntgenlerle odaya gelip anneme röntgen çekilirken üzerinde dantelli bir şey olup olmadığını sordu. Çünkü röntegnde beyaz beyaz sanki dantel işlemesi gibi şekiller vardı. Annem hemşireye elbette dantelli bir kıyafetle röntgen çektirmediğini, beyaz şekillerin gençken vurulduğu için vücudunda halen duran saçmalar olduğunu söyleyince zaten VIP katında yatan bir de üstüne vurulup vücudunda saçmaları taşıyan bu kadından korkarak hemşire çıktı odadan. Aslında çok masum bir hikayesi var annemin vurulmasının:
Dedemler gençken her haftasonu ava gidip keklik avlarlarmış. Bir seferinde de bütün aileler toplaşıp hem piknik yapmak hem avlanmak amacıyla Ankara civarında bir piknik alanına gidiyorlar. Erkekler avlanırken kadınlar ve çocuklar da piknik yapacaklarmış. Ama annem gençliğinde de şimdi olduğu gibi maceracı olduğu için dedem, dayım ve arkadaşları ile ava çıkmış. Keklik avında tek sıra halinde yürümek ve sadece öne doğru ateş etmek kuralı olduğundan dedem anneme sıranın en arkasında durmasını söylemiştir. Bir zaman sonra bir keklik gören gruptaki gençlerden biri tecrübesiz olduğundan arkaya dönüp ateş etmiş ve anneme isabet eden saçmalar annemin vücuduna ve ellerine isabet etmiş. Hastaneye götürülen annemin ellerindeki saçmalar çıkartılsada vücudundaki saçmaları ellememişler, çıkartmak çok riskli olduğu için. İşte çıkartılmayan 40 senedir vücudunda duran saçmalar da röntgen sırasında dantel gibi görünmüşler.
çiğdem üstün – Texte / Text
Histoire écrite en turc / Story written in Turkish / Türkçe kaydedilmiş hikaye